İçindekiler


ELLİ BEŞİNCİ MEKTUP

Kendi halifesi ve şerefli validinin halifesi olan El-Şeyh Tahir El-Abirinin oğlu Şeyh İbrahime, (Kuddise Sirruhüm) insan bütün fiillerinde iyi niyet ve ihlas sahibi olması, akıbetini (ilerde ne ile karışılacağını) tefekkür etmesi, bütün hallerde her şeyden teberri edip Allahü Teâlâ’ya sığınmasına teşviki hakkındadır.

Hiçbir varlık yok ki onu hamd ile tesbih etmesin. Salat ü selam, Allah’ın mahkukatının en hayırlısı olan Muhammed’e, (Sallallahu aleyhi ve sellem) al ve ashabına olsun! Bundan sonra bu mektub, alem kutbu kaymakamının (Radıyallahü anh) perverdesinden Allah yolundaki kardeşi Şeyh İbrahim’edir. Allah, onu ayıblayıcı şeylerden korusun! Molla Muhammed Emin vasıtasıyla gönderilen mektubunuz, perverdeye ulaştı. İçindeki şeyleri anladı. Allahü Teâlâ’nın sizi, sevdiği ve razı olduğu şeylere muvaffak etmesi ve sizi onlarda çalıştırıp, hadise ve belalardan muhafaza etmesi, için Allah’a (Celle ve ala) sığınarak dua etti.

Ey kardeş! Allah’a giden yol malumdur. Kapısı açıktır. Öyle ise çalışmak lazımdır. Sadat (tarikat uluları) (Kaddesallahü esrahüm), insan menfaati kendi nefsine ait fiili değil, belki sadece Allah (Celle ve ala) zatı için yapmakla Allah’a giden yolu beyan etmişlerdir. Bir işin yapılmasıyla karşılaşınca, şayet dünya gayesiyle onda nefsine bir medh, sena veya başka bir şey tasavvur edilse, o işle meşgul olması doğru yoldan meyl etmektir. Şayet bu tasavvur olmazsa o işin yapılması Allah (Celle ve ala) içindir. Kendi akıbetini düşün! Çünkü dönüş yeri topraktır. Allah’tan başka bir şey kalmaz. Kıyamet günü iki konaktan başka yoktur. Ya cennet veya cehennemdir. Nefsin razı olduğu şeylerle meşgul olmak, cehennem ateşinin yoludur. Muhalefetiyle uğraşmak, cennet yoludur. Zahirde iş ve cüz’i ihtiyari Allahü Teâlâ tarafından insana bırakılmıştır. Mümkün olduğu kadar, teveccühü terk etme!

Allah’ın salat ü selamı Muhammed’e, (Sallallahu aleyhi ve sellem) aline ve ashabına olsun.

1325 yıl. H.