|
|
MEVZUU: Asıl
mesele, ehl-i sünnet vel-cemaat (Fırka-i Naciye-kurtulan zümre) itikâdı üzerinde
tahakkuk etmiş olmaktır.
***
NOT: İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Şeyh Abdülcelil'e
yazmıştır.
***
Şânı yüce noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah, bizim gibi müflisleri hak ehli
zatların erdiği itikad hakikatına erdirsin. Yani: Ehl-i sünnet vel-cemaat
itikadı.. Râzı
olduğu amelleri işlemekte başarı ihsan eylesin. Ve bunu: Vaktimizin kârı
kılsın..
Anlatılan amellerin semeresi olan güzel halleri nimet olarak bizlere ihsan
eylesin. Tam ve mükemmel mânâda bizleri zâtına cezbeylesin.
Bir mısra:
Asıl iş budur; kalanı boş..
***
Bu fırka-i nâciyenin itikadları ile tahakkuk etmeden hâsıl olan halleri ve vecidleri istidraçtan başka bir şey saymam. Onların hizlan (müflis olmak, iflâs)
ve mahrumiyetten başka bir şey olacaklarını zannetmiyorum.
Eğer bize, bu fırka-i nâciye zatlara ittiba devleti ile bir şey ihsan edilmişse
memnun olalım ve onun şükrünü edâya çalışalım.
Eğer bize bu ittiba verilir de, haller ve vecidler hiç verilmezse.. ne gam
çekelim; ne de üzülelim.. Bunun için râzı olalım. Ve diyelim:
– En uygunu ve en güzeli budur.
***
Halin ve sekrin ağır basması ile, meşâyihten bazı zâtlardan zuhur eden; ehl-i hak zatların
isabetli görüşlerine ters düşen ilimler ve marifetlerin menşei keşif
olduğundan kendileri mâzurdur (özürlü sayılırlar).. Dediğimiz o ki: Kıyamet günü bununla muaheze
olunmayalar (sorgulanmayalar). Hatta, onlar için bir müctehid hükmü bulunsun da, kendilerine bir
ecir verilsin.
***
Hakikat, ehl-i hak olan ulemâ yanındadır. Allah onların çalışmalarını makbul
eylesin. Zira, âlimlerin ilimleri, nübüvvet kandilinden alınmıştır. O nübüvvet
sahibine salât, selâm ve tahiyyat.. İşbu ilimlerin esas kaynağı, kât'î vahyile
teyid edilmiştir.
Ancak, sofiyye zümresinden bazı zatların maârifi, keşfe ve ilhama dayanır. Hem
keşifte, hem de ilhamda hata yolu bulunabilir. Keşfin ve ilhamın sağlamlığına
alâmet odur ki: Ehl-i sünnet vel-cemaat ulemâsının ilimlerine mutabık buluna..
Kıl kadar olsa dahi, aralarında bir aykırı durum olursa; doğruluk çemberinden
çıkar. Asıl sağlam ilim ve açık hakikat budur. Hakkın harici (gerçek dışı) olan da, ancak
dalâlettir.
Noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah, bizlere ve sizlere Seyyid'ül-mürselin
Resulûllah'a tâbi olmakta istikamet nasip eylesin; zâhir, bâtın, amel ve itikad
olarak.. Ona ve âline salâtların ekmeli, selâmların en faziletlisi..
Selâm sizlere ve hidayete tâbi olanlara..
Hakîkat Kitâbevi Tercümesi
|
|
|