|
|
MEVZUU: Şu zamanda, fakirlerle
zenginler arasında sevgi olmasının zorluğunun beyanı..
***
NOT: İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Hanlar Hanına
yazmıştır.
***
FÜTUHAT-I MEKKÎYE (Galiba Muhyiddin-i Arabi Hz.nin bu adla yazdığı eseri kasd
ediyor) Fütuhat-ı medeniyye'nin (Resulûllah S.A efendimizin sünnetlerini kasd
etmektedir) anahtarı olsun. Nebi ve onun kıymetli âli hürmetine.. Onlara
salâtlar ve selâmlar..
***
Fukara adına yolladığınız kıymetli mektup muhabbetin artmasına sebeb oldu. Size
müjde.. Sonra size yine müjde..
***
Ey Mahdum,
Fukara ile ağniya (fakirler ile zenginler) arasında sevgi husule gelmesi; bu zamanda cidden pek zor..
Şöyle ki: Eğer fukara, muhaverelerde tevâzu yolunu ve iyi huyu tercih etmiş
olsalar, ki bu iki huy, fukaranın (ehlûllahın) ayrılmaz parçaları arasında
sayılır; kısa akıllılar sanır ki: Bunlar bir şey bekliyor ve muhtaçtırlar.
Onlar, bu düşünceleri kötü zanları sebebi ile beslerler.. Hiç şüphe yok ki, öyle
düşünen kimseler, şu âyet-i kerimede bildirilen mânânın içine girerler:
– «Dünya ve âhiret hüsrana uğradılar.» (22/11)
Ve; o fasit zanları dolayısı ile, bu büyüklerin bereketlerinden mahrum
kalırlar..
Bunun dışında o fukara (ehlûllah) istiğna (zenginlik,
muhtaç olmama) yolunu tutsalar, bu dahi, onların
ayrılmaz bir parçası sayılır.. O zaman da, kötü huylu nakıslar bu büyükleri
sanır ki: Kibirli ve kötü huylu geçimsizdirler. Onlara nasıl anlatmak lâzımdır
ki, istiğna dahi, fakrin ayrılmaz bir parçasıdır. Ve bu mahalde, iki zıddın
bir araya gelmesi muhal olmaktan çıkmıştır.
Bu manada Ebu Said Harraz şöyle dedi:
– Allah-ü Teâlâ'yı, zıdları bir araya getirmekle bildim.
***
Yukarıda takdim edilen yazıyı, nazar ehlinin tasdik etmemesinde ve onu muhal
saymasında bir zarar yoktur. Zira, velâyet şekli, aklın bulduğu nazari şeklin
ötesindedir.
***
Kalan ahvali, Mevlâna Mir tafsilâtı ile arz edecektir.
Selâm hidayete tabi olanlara..
Hakîkat Kitâbevi Tercümesi
|
|
|