MEVZUU: Masivayı unutmak, bu tarikatta ilk adımdır. Çalışmak lâzımdır ki bu hususta kusur vaki olmaya.

NOT: İmam-ı Rabbanî Hz. bu mektubu, Hace Muhammed Geda'ya yazmıştır.

***

Allah'a hamd eder, onun peygamberine ve peygamberinin keremli âline salât ve selâm eyleriz.

Hâce Muhammed Geda kardeşe nasihattir:

İtikadı düzeltip fıkhi hükümleri de yerine getirdikten sonra; yüce Sultan Allah'ın zikrinde devam edile. Hem de hiç unutulmadan devam edile. Zikir, o şekilde istilâ etmeli ki, batında zikri edilen zattan başkası kalmaya. Zikri edilen zattan başkasına ilmi ve hubbi taalluk zâil olup gitmelidir (Allah'tan başkasını bilme ve O'ndan başkasına muhabbet alakası yok olmalıdır.).

Üstte anlatıldığı gibi olduktan sonradır ki, kalb için, mâsivayı unutmak hâsıl olur. Salik, gayrı görmekten ve onu idrakten kurtulur. Hatta matlubda müstehlek  ve müstağrak olur (tükenir ve gark olup kendinden geçer). Hem de daima.

Muamele ki, buraya ulaştı; bu Tarikat-ı Aliyye'de bir adım atılmış olur. Yerinde olur ki, bu ilk adımda kusurlu olmamaya çalışıla. Ve dahi, (O'ndan) başkasını görmek esaretinde dahi kalınmaya.

Bir şiir:

Geliniz, ey kahramanlar toptan bu yana;

Ganimet var, hiçbir mani yok ondan yana.

***

Zahirde (masiva ile) taallukatınız az görülmektedir. Lâkin siz kendiniz; taalluk şevki ile kendinizi taalluk erbabından kılmaktasınız,

— Zarara razı olan, nazara müstahak olmaz, cümlesi mesel-i mukarreredir.

Vesselam.