MEVZUU: Şeriat-ı garraya göre zuhur eden her amel, zikre dahildir. NOT: İmam-ı Rabbanî Hz.
bu mektubu, Hace Serafeddin Hüseyin'e yazmıştır. Allah'a hamd olsun. Selâm
seçmiş olduğu kullarına.
***
Pek kıymetli oğlumun, Mevlâna Abdürreşid, Mevlâna Can Muhammed ile yolladığı
mübarek mektub ulaştı. Adak meblağı dahi geldi. Allahu Taala, sizleri hayırla
mükâfatlandırsın. Sağlık haberiniz dahi, çokça ferahlık getirdi.
***
Ey Oğul,
Fırsat ganimettir. Sağlık ve boş zaman, iki ganimettir. Vakitleri, devamlı
olarak Allah'ın zikrine sarf etmek gerekir. Hangi amel olursa olsun; şeriatın
emri uyarınca sudur ediyorsa, o zikre dahildir. İsterse alış veriş olsun.
Bütün duruş ve hareketlerde, şeriat hükümlerine riayet etmek gerek. Ta ki,
onların hepsi zikir ola.
Zikir, gafletin tardından ibarettir. Bütün fiillerde, emirlere ve yasaklara
riayet edilir ise, emirleri veren, yasaklan bildiren zata karşı gaflet
esaretinden necat müyesser olur. O yüce Hakkın devamlı zikri dahi hasıl olur.
Burada anlattığımız devamlı zikir, Hacegân'ın anlattığı:
-Yaddaşt...
Manasında saklı devamlı zikir değildir. Allah onların sırlarının kudsiyetini
artırsın. Zira, o mana, tamamen batına bağlıdır; bu ise zahirde yürür. Her ne
kadar zor ise de, durum budur. Sübhan Allah bizi ve sizi, Sahib-i Şeriat Resulullah Efendimize tabi olmakta başarılı kılsın. Ona ve âline salât, selâm ve tahiyyat.
|