MEVZUU: Çocuklara ELİF BA okutur gibi zikir telkini. NOT: İmam-ı Rabbanî Hz.
bu mektubu, Maden-i İrfan Mirza Hüsameddin'e yazmıştır. Rahman Rahim Allah'ın
adı ile... Allah'a hamd olsun; seçmiş olduğu kullarına da selâm.
***
Kasıd Keşmir ile gönderilen mübarek mektubun mütalaası ile şerefyab oldum. O
tarafın hayırlı haberini tazammun ettiği için de, çokça ferahlık verdi. Allah
sizleri hayırla mükâfatlandırsın.
***
O mektuba, şu haber derc edilmiş:
Büyük Mahdumzade ve Hace Cemaleddin Hüseyin, Şeyh Meyan ilâhdad'ın telkininden
ötürü, utandıkları için oraya gelemiyorlarmış.
Ey Mahdum,
Bu gibi kelâmdan devamlı olarak, asabiyet kokusu gelmektedir; yine bundan
düşüklük, dağınıklık ve açık muhalefet anlaşılmaktadır.
Bir ayeti-i kerime meali:
"Biz Allah içiniz; ona dönücüleriz..."(2/156)
Büyük Mahdumzadeye yakışan odur ki: Muhterem babasının vasiyetine muhalefet
ettiği için utana. Huzurda, her ikisine de emredilen teveccüh ve ifade dolayısı
ile dahi utanmak gerek.
Şeyh İlâdad'a dahi yakışan odur ki: Şeyhe inkıyad (teslim olma, itaat) davası
var iken, bu gibi işe cür'et etmeye. Faydalı olmakta ileri gittiğini ve vasiyeti
düşünmeli.
***
Sizin yazmış olduğunuz doğrudur, haktır. Lâkin büyük mahdumzade kardeşi ile
yazdığı mektup tam tevâzuu tazammun etmekte ve şiddetli taleb ve şevki içine
almaktadır. Ancak, o mektupta tercih ettiği ibarelere gelince... cinnet arzusu
olmadan onları yazmak tasavvur edilemez. İhtimal ki, o mektubu yolladıktan
sonra, içine pişmanlık düşüp yazdıklarından dönmüştür.
Bir ayet-i kerime meâli:
"Rabbımız, bize hidâyet ettikten sonra, kalblerimizi kaydırma. Katından bize
rahmet hibe eyle; sen hibesi çok olansın."(3/8)
Lâkin, Fakir biliyor ki: Onun vasiyeti hikmetsiz değildir. Yine ümid ediyorum
ki, onun neticesi iyi olacaktır. Ancak ben, şunun için teessüf etmekteyim: O
taleb zâyi olmaktadır. Bu talebi de bir nebze onun mektubundan anlamıştım. Şimdi
onun yerine bir başka zıddî mânâ çıktı.
Bu mânâ, cidden nasihatçı ahbaba ağır gelmektedir. O kadar ki; bununla onlar
üzerine tam bir matem çöktü.
***
Ey mükerrem, eğer bu iş mücerred telkinle bitmiş ise, mübarek olsun. Halbuki
Fakire göre; zikir telkini çocuklara okutulan ELİF BA misalidir. Eğer onun
mücerred talimi, mevlevi meleke vermiş (sağlamış) olsaydı bunun için sıkıntıya
ne lüzum vardı?
İttifak kereminizden beklenen odur ki: Asâbiyet kefesini bırakasınız; müsâvi bir
şekilde, bütün kardeşlere muhabbetinizi ve sevginizi veresiniz.
Bu mânâ üzerinde daha nasıl durayım? Vesselam...
|