MEVZUU: Nasihat...

NOT: İmam-ı Rabbanî Hz. bu mektubu, Mir Muhammed Emin'in validesine yazmıştır.

***

Yapmak istediğim nasihat şudur:

Başta, itikadı ehl-i sünnet ve'l-cemaatın görüşüne göre düzeltmek gerek. O zatlar, fırka-i naciyedir. Allahu Teâlâ, onların çalışmalarını şükrana lâyık eylesin.

itikadı düzelttikten sonra da, fıkhi hükümlerin iktizasına göre amel etmek dahi zaruridir.

Yapmakla emir aldığımız şeyleri mutlaka yapmamız gerek. Bundan kaçma yolu yoktur. Ayrıca, bize yasak olan şeylerden dahi çekilmemiz gerek,

Tadil-i erkâna ve şartlara riayet etmek sureti ile ara vermeden, tembellik etmeden beş vakit namazını eda etmelidir.

Nisap husulünde zekâtın verilmesi dahi mutlaka gerekir. İmam-ı Azam'a göre kadınların süs altınlarının da zekâtını vermek vaciptir.

Vakitleri, oyunda ve oyalanmada sarf etmek yerinde olmaz. Yasak işler bir yana, ömrü malayanide (yararsız ve faydasız işlerde) telef etmek yakışmaz.

Mağanni, nağme gibi şeylere rağbet edip onların lezzetine aldanmaktan çok sakının. Zira onlar, bal sürülmüş zehirdir.

Gıybetten, insanlar arasında söz gezdirmekten sakının. Zira, anlatılan her iki kötü huyun irtikâbı halinde şiddetli tehdidler gelmiştir.

Yalandan, bühtandan dahi sakınmak zaruridir. Bu iki rezil iş, bütün dinlerde haram edilmiştir. Bunları yapanlara, çokça azap tehdidleri vardır.

İnsanların ayıplarını ve günahlarını kapamak, hatalarından geçmek büyük işlerdendir.

Hizmetçilere, kölelere şefkat gösterip onların kusurlarına göz yummalıdır. Onlara eziyet etmemelidir. O zavallıların, isterse yüzlerine isterse başka yerlerine vurmak, sövmek, üzmek münasip değildir; uymaz.

insana yakışan odur ki, her an kendisinden, yüce mukaddes Zat'a karşı vaki olan kusurlarına baka... O yüce Zat, o kusurlar sebebi ile muahazede de acele etmediği gibi; rızkını dahi engellemez.

İtikadı düzeltip fıkıh hükümlerini yerine getirdikten sonra; aldığınız talimata göre vakitleri, Allahu Teâlâ'nın zikri ile doldurmak gerek. Her ne ki, buna menfi mânâda tesir eder; ondan kaçınmalıdır.

Bir şiir:

Her ne şey ki, Allah'ın zikri değildir.

Şeker olsa da öldürücü zehirdir...

***

Huzurda dahi söylenmiştir ki, şer'i işlerde her ne kadar dikkatli, ihtiyatlı olunur ise, vazifede o miktar ziyadelik hasıl olur (yani iyilik artar...) Amma, şer'i hükümlerde, gevşeklik vaki olunca, halâvet zail olur; vazifedeki lezzet gider.

Bundan daha ziyade ne yazayım? En iyi bilen Sübhan Allah'tır.