|
|
MEVZUU:
a) Bazı
sorulara cevap..
b) Görülen bir rüyanın yorumu..
***
NOT: İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu. Mevlâna Sıddıkî
Bedahşî'ye yazmıştır.
***
Peş peşe iki kıymetli mektup geldi; ferah üzerine ferah artırdı..
Allah-ü Teâlâ, sizlere sonsuz terakkiler ikram eylesin. Seyvid'ül-mürselin
hürmetine.. Ona ve âline salât ve selâm..
***
Sormuşsun ki:
— Tasarruf sahibi bir şeyhin; gücü yeter mi ki tasarrufu ile müridi
istidadının üstündeki mertebelere ulaştıra?. Yoksa böyle bir şey olmaz mı?..
Bunun cevabı şudur:
— Evet, onu ulaştırmaya gücü yeter.. Lâkin, onun istidadına münasip
mertebelere ulaştırır. Müridin istidadı ile ayrı duran mertebelere değil.
Bunu bir misalle anlatalım:
Bir müridin istidadı Velâyet-i Museviye ise.. Ve, onun istidad kuvveti
ancak, bu yolun (bizim yolun) velâyetinin yarısına kadar ise; tasarruf
sahibi bir şeyh, onu bu velâyet makamının sonuna kadar çıkarmaya güçlüdür..
Amma. onu, Velâyet-i Museviye'den çıkarıp Velâyet-i Muhammediye'ye
ulaştırmaya gücü yetmez. Böyle bir terakkinin burada ihsanı, vuku bulduğu
malum değildir.
***
Şöyle sormuşsunuz:
— İnsani eltaf-ı letaif (letaifin en latifi) olan ahfanın hangi
mertebesindedir ki, orada nefs-i emmarenin hükmü hâsıl olur ve bu hükmün
hasislik ve denaete benzeyen tarafı bulunur?.
Bunun cevabı şudur:
— Ey kardeş, bilesin ki. ahfa, her ne kadar eltaf-ı letaif ise de imkân
dairesinde onun da dahli vardır. Hüdus ismi ile damgalanmıştır. Bir salik,
adımını imkân dairesinin dışına attığı zaman, onun vücup mertebelerinde
olmaya başlar. Vücup gölgelerinden, asıllarına terakki eder. Sıfat ve şan
kaydından kurtulur. Durum böyle olunca onun gözünde, mümkün olan zelil,
hakir, itibardan düşük görülür. Onun hasisi de, en latifi de o mertebelerde
bir olur. Bu makamda , nefsi ve ahfayı ikiz kardeşmiş gibi hayal eder..
***
Yine yazıyorsun ki:
— Vasıtalı olarak, veya vasıtasız olarak, sizden işittiğime göre, Hakka
ibadet edildiği zaman, inanmalı ki; o ibadet zamanı Yüce Hak hazır olur.
Böyle bir şey de onun şanında bir tenezzüldür. Kullar gibi ibadet etmesi
gerekir: Onun ibadet anında hâzır olduğunu bilerek ibâdet etmek edep
dışıdır.
Bunun cevabı aşağıdadır:
Ey Muhib,
Bu misilli makalenin bu Fakir'den sudur ettiği malum değildir. Herhalde bir
başka yerde görmüş olacaksın.
***
Hazret-i Âdem'i gördüğün rüya cidden pek güzeldir. Peygamberimize ve ona
salât ve selâm..
Su, ilimden ibarettir. Elini o suyun içine sokman, ilimde kudret husulüdür.
Âdem (a.s.) ile ortaklık, anlatılan mânânın husulü için bir tekiddir
(kuvvetlendirmedir). Çünkü, Âdem (a.s.) Rahman'ın talebesidir. Bu mânâ şu
âyet-i kerimede anlatıldı:
— «İsimlerin hepsini Âdem'e öğretti.»
(2/31)
Hülâsa:
Bu rüyadaki ilimden murad, batın ilmidir. Belki de, ehl-i beyt ile
bağlantısı bulunan bir nevi batın ilmidir. Allah onlardan razı olsun.
Kalanı karşılaştığımızda..
Vesselam..
Hakîkat Kitâbevi Tercümesi
|
|
|