MEVZUU: Şeyhlik makamı üzerine bazı nasihatlar ve öğütler..

***

NOT: İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Molla Tahir Lahorî'ye yazmıştır.

***

Allah'a hamd olsun. Selâm, seçmiş olduğu kullarına..

Mektub-u şerif geldi; ferâhı mucib oldu.

Arkadaşların lezzet almalarından, onlarda halâvet hâsıl olduğundan bahsedip yazmışsınız; bu dahi, ferâh üstüne ferâh artırdı.

***

Ey Kardeş,

Sübhan Hak, bu makâmı sana ikram eylediği için; sana düşer ki: En güzel şekilde o nimetin şükrünü edâ edesin.. Halkın nefretini icâb ettirecek bir işin südû etmesinden korunasın.. Zira böyle bir şey, büyük vebaldir. Halkın nefretini üzerine çekmek; melametlik (rezillik, rüsvaylık) işidir; bunun şeyhlik ve dâvet makâmı ile alâkası yoktur. Hatta, melametlik makâmı, şeyhlik makamını nakzeder.

Sakın ha, bu iki makâm bahsinde aldanmayasın.

Şeyhlik makâmında melâmetliği mi arıyorsun? Bu, büyük bir zulümdür.

Müridlerin nazarında, kendini derli toplu göstermen gerekir. Müridlerle fazla karışıp ihtilât etmekte ifrata varmayasın. Zira böyle bir şey, istifade etmeye ve faydalı olmaya münâfi olan hafiflik getirir.

***

Şeriât sınırlarına tam mânâsı ile riâyet etmelisin.

Mümkün olduğu kadar, kolay yollardan amele cevaz vermemelisin. Zira, böyle bir şey, bu Tarikât-ı Aliyye'ye münâfidir (zıttır, aykırıdır). Sünnet-i seniyyeye mutabaat davasını çürütür.

Büyük zatlardan biri şöyle dedi:

— İrfan sahiplerinin gösterişi, müridlerin ihlâsından hayırlıdır. Şundan ki: Onların gösterişi, taliplerin kalblerini Yüce Sultan Mukaddes Hakkın zatına cezb etmektir. Böyle olunca, zarurî olarak, onların gösterişi, müridlerin ihlâsından daha faziletli olur. Bundan başka, irfan sahiplerinin amelleri, kendilerine amelleri yapmakta uyanlara sebeb ve vasıtalar hükmündedir. Eğer irfan sahipleri amel işlememiş olsalar, talipler, amel işlemekten mahrum kalırlar. Bu durumda, irfan sahiplerinden gelen gösteriş, ancak taliplerin kendilerine uyması içindir. Ve bu gösteriş: Aynen ihlâstır. Hatta ondan daha faziletlidir. Zira ihlâs, sahibinde kalır; ama bu zatların yaptığı başkalarına da geçer..

Ancak; vehim sahipleri, bu anlatılandan tevehhüm etmeye ki: İrfan sahiplerinin işlediği amel, yalnız taliplerin uyması içindir. Ve, onların amele ihtiyaçları yoktur. Böyle bir şeyden Allah'a sığınmak gerek.. Çünkü: Bu mânâda bir iş, ilhad ve zındıklıktır.

Şundan ki: Amellerin lüzumlu olması işinde, irfan sahibi ile talip aynıdır; böyle bir şeyde, hiç kimsenin ayrı tutulduğu yoktur.

Bu babda esas anlatılacak mânâ şudur ki: İrfan sahiplerinin amellerinde, taliplere fayda mülâhazası zaman zaman çıkar. Bu dahi, onlara uymaya bağlıdır. Bu itibarladır ki; onların amelleri için:

— Gösteriş..

İsmini vermişlerdir. Hülâsa: Her mânâda ayık olmak lâzımdır; her bakımdan sakınmak gerek.. Hem sözde; hem de amelde..

Şundan ki: Bu zamanda, halkın pek çoğu taleb şevkindedir. Bunun için, makâma aykırı bir iş olmamalı ve büyük zatlara taan sebebi olacak bir şey zuhur etmemelidir.

Noksan sıfatlardan münezzeh Hak'tan istikamet taleb etmelisin.

***

Meşâyihin nisbet husulleri de yazılmış.. Bu durum, sana şifahî olarak, tekrar tekrar anlatıldı. Bundan başka bir şey anlamanız gerekmez, çünkü hayrı yoktur.

Bundan daha fazla ne yazayım?..

Vesselam..
 

 


Hakîkat Kitâbevi Tercümesi